Enflasyonun Vergi Etkisi azaltılabilir mi?

Ana SayfaBlogEnflasyonun Vergi Etkisi azaltılabilir mi?

Enflasyonun Vergi Etkisi azaltılabilir mi?

  • 18 Haziran 2025
Enflasyonun Vergi Etkisi azaltılabilir mi?

Enflasyon deyince akla mal ve hizmetlerin fiyatlarının artması gelir. Enflasyon, sadece bir malın veya hizmetin fiyatının artması değil, fiyatların genel düzeyinin sürekli artış göstermesidir.

Şahin Kamacı
Yeminli Mali Müşavir

Enflasyon muhasebesi nedeniyle dezavantajlı durumda bulunan mükellefler, bu durumu avantaja çevirebilmek için sermaye artırımına gidilebilir.

Enflasyon, fiyatların genelindeki sürekli artıştır. Yani aynı hayat standardını sağlamak için zaman içinde sürekli daha fazla para ödememizdir. Ekonomide toplam talep artıyorsa talep enflasyonu, üretim yapmanın maliyeti artıyorsa maliyet enflasyonu; enflasyonun artması bekleniyorsa beklenti enflasyonu oluşur.

Enflasyon yüksek olduğunda ne olur?

  • Paranın satın alma gücü azalır. 
  • Aynı miktar para ile zaman içinde daha az şey satın alınır. 
  • Paraya olan güven azalır. 
  • Paranın değer biriktirme ve değişim aracı olma işlevleri ortadan kalkar. 
  • Belirsizlik oluşur. 
  • Üreticiler fiyatları belirlemekte, tüketicilerse fiyat değişimlerini takip etmekte zorlanır.

Enflasyonun vergiye etkisi olur mu?

Stok maliyetleri daha düşük tutarlarda kaldığı için fiktif bir kâr oluşur, sermaye zaman içinde değer kaybeder. Sabit kıymetler tarihi değerlerle hesaplarda takip edildiğinden satış aşamasında enflasyonun da vergisi ödenmiş olur ve kısaca elde edilmeyen kârın vergisi ödenir.

Enflasyon düzeltmesi nedir?

  • Genel anlamda enflasyon düzeltmesi, paranın satın alma gücündeki değişmeler nedeniyle gerçek durumu ifade edemeyen mali tabloların, gerçek durumu ifade eder hâle gelmelerini sağlamak üzere düzeltme işlemine tabi tutulmasıdır.
  • Enflasyon düzeltmesi; parasal olmayan kıymetlerin enflasyon düzeltmesinde dikkate alınacak tutarlarının düzeltme katsayısı ile çarpılması suretiyle, mali tablonun ait olduğu tarihteki satın alma gücü cinsinden hesaplanmasını ifade eder.
  • Enflasyon düzeltmesinin amacı, mali tabloların uzun yıllar süren yüksek enflasyonun etkisinden arındırılması ve böylece vergileme üzerindeki enflasyondan kaynaklanan olumsuzlukların giderilmesidir.

Parasal olmayan kıymetler, parasal kıymetler dışındaki kıymetleri ifade eder. Parasal kıymetler, Türk lirasının değerindeki değişmeler karşısında nominal değerleri aynı kaldığı hâlde satın alma güçleri fiyat hareketlerine göre ters yönde değişen kıymetleri (Yabancı paralar da parasal kıymet olarak dikkate alınır.) ifade eder.

Enflasyonun vergi etkisini azaltmak için neler yapılabilir?

  • Sermaye artırımına gidilebilir.
  • Ortaklar cari hesabında bulunan tutarlar, ortağa geri ödenip hem enflasyon düzeltmesinde olumlu vergi etkisi yaratması hem de nakit sermaye indirimi avantajından yararlanılması sağlanabilir.
  • Tamamen itfa edilmemiş olan ve işletmede atıl durumda bulunan sabit kıymetler elden çıkarılabilir.
  • Stok seviyesi optimum düzeyde tutularak erkenden vergi ödenmesinin önüne geçilebilir.
  • Stok değerleme yöntemleri arasından en uygun yöntem seçilebilir.
  • Paranın zaman değerinden yararlanılabilir.

Paranın zaman değeri: Bir TL’nin şu anki değeri ile bir ay sonrası değeri arasında fark vardır. Kısaca şu anki 1 TL, gelecekteki 1 TL’den daha değerlidir. Vergi düzenlemeleri kullanılarak enflasyonist ortamda paranın zaman değerinden yararlanılabilir. Yenileme fonu, avans kâr payı dağıtımı ve amortisman yöntemleri gibi yöntemler, paranın zaman değerinden yararlanmak için kullanılabilir.

Yenileme fonu: Bilanço esasına göre defter tutan işletmelere, aktiflerinde bulunan amortismana tabi iktisadi kıymetlerin yenilenebilmesi için bu kıymetlerin satışından doğan kârların veya elde edilen sigorta tazminatlarının bilançonun pasifinde bekletilmesini sağlayan bir vergi erteleme yöntemi ve işletme içi yatırımları teşvik etmeyi amaçlayan bir uygulamadır.

Yenileme fonu uygulaması ile vergi mükelleflerine bir çeşit vergi erteleme avantajı sunularak fon üretmeleri ve ertelenen vergilerden dolayı oluşan bu fonların, amortismana tabi iktisadi kıymetlerin yenilenmesinde kullanılması, bu sayede işletmelerin modernizasyonu sağlanarak üretimin artırılması amaçlanmaktadır. Vergi Usul Kanunu’nun 328 ve 329’uncu maddelerinde, amortismana tabi iktisadi kıymetlerin satılması ya da bunlardan yangın, deprem, sel ve su basması gibi afetler yüzünden kısmen ya da tamamen zarar görenler için sigortadan tazminat alınması hâlinde ortaya çıkan kâr veya zararın, kayıtlarda nasıl bir işleme tabi tutulacağı konusu düzenlenmiştir. Bilanço esasına göre defter tutan işletmeler, amortismana tabi taşınmazlarını yenilemek amacıyla satmaları durumunda oluşabilecek kazançlarını, satışın yapıldığı tarihi takip eden üçüncü takvim yılının sonuna kadar bilançonun pasifinde bir fon hesabında tutmak suretiyle bu vergi erteleme imkânından yararlanabilmektedirler.

Avans kâr payı dağıtılması: Kurumlar vergisi mükelleflerince avans kâr payı dağıtımı yapılması hâlinde, dağıtılan kâr payları üzerinden elde edenin hukuki niteliğine göre vergi kesintisi yapılmaktadır. Avans kâr payı dağıtımında kurum ortağı gerçek kişi açısından elde etme, kurumun yıllık safi kazancının kesinleşip avans tutarı mahsup edilerek kârın nihai olarak dağıtıldığı tarih itibarıyla gerçekleşmiş sayılmaktadır. Bu durum, liranın değer kaybettiği enflasyonist bir ortamda süre kazandırarak önemli bir vergi avantajı sağlamaktadır.

Amortisman mevzusu: İşletmede bir yıldan fazla kullanılan ve yıpranmaya, aşınmaya veya kıymetten düşmeye maruz bulunan gayrimenkullerle 269’uncu madde gereğince gayrimenkul gibi değerlenen iktisadi kıymetlerin, alet, edevat, mefruşat, demirbaş ve sinema filmlerinin VUK’un birinci kısımdaki esaslara göre tespit edilen değerinin, VUK hükümlerine göre yok edilmesi amortisman mevzusunu teşkil eder. Kâr eden şirketler için azalan bakiyeler yöntemi, zarar eden şirket için ise normal amortisman yöntemi seçilmelidir.

Amortismana tabi olup:

  1. Yangın, deprem, su basması gibi afetler neticesinde değerini tamamen veya kısmen kaybeden,
  2. Yeni icatlar dolayısıyla teknik verim ve kıymetleri düşerek tamamen veya kısmen kullanılmaz hâle gelen,
  3. Cebri çalışmaya tabi tutuldukları için normalden fazla aşınma ve yıpranmaya maruz kalan, Menkul ve gayrimenkullerle haklara, mükelleflerin müracaatları üzerine ve ilgili bakanlıkların mütalaası alınmak suretiyle Maliye Bakanlığınca her işletme için işin mahiyetine göre ayrı ayrı belli edilen “Fevkalade ekonomik ve teknik amortisman nispetleri” uygulanır. İşletmenin durumuna göre fevkalade amortisman yöntemi göz önünde bulundurulmalıdır. Seçilecek amortisman yöntemi ile dönem kârı aşağı çekilerek vergi avantajı sağlanabilir.

Sonuç

Enflasyon muhasebesi nedeniyle dezavantajlı durumda bulunan mükellefler, bu durumu avantaja çevirebilmek için sermaye artırımına gidilebilir. Tamamen itfa edilmemiş olan ve işletmede atıl durumda bulunan sabit kıymetler elden çıkarılabilir. Stok değerleme yöntemleri arasından en uygun yöntem seçilebilir. Ayrıca paranın zaman değeri göz önünde bulundurularak vergi kanunlarında bulunan vergi avantajlarından yararlanılarak verginin ertelenmesi yasal olarak sağlanabilir.

Enflasyon muhasebesi nedeniyle dezavantajlı durumda bulunan mükellefler, bu durumu avantaja çevirebilmek için sermaye artırımına gidilebilir.

Fotoğraflar

  • Paylaş :